Haber

Türkiye’nin S-400 Satın Alımı: ABD İle Kriz ve Sonuçları

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması ABD ile yıllar süren bir krizi tetikledi.

Peki Türkiye füze savunma sistemi için neden S-400’leri seçti?

Satın alma sürecinde ve sonrasında neler yaşandı?

Neden ihtiyaç duyuldu?

Türkiye 2011’de başlayan Suriye’de iç savaşında Şam yönetimine karşı muhalifleri destekledi.

2012 sonunda, Suriye’deki savaş ilk kez Türkiye’de sivil ölüme yol açtığında, Ankara NATO’dan hava savunma takviyesi talep etti.

Ocak 2013’te beş farklı ülke geçici olarak Türkiye’ye Patriot ve SAMP-T füzesi gönderdi ve talebi karşıladı.

Ancak Suirye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin terör örgütü kabul ettiği Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) yönelik 2018’deki Barış Pınarı ve 2019’daki Fırat Kalkanı harekâtları sonrası, İspanya dışında tüm ülkeler bu sistemleri geri çekti.

Böylece geriye sadece Adana’daki İspanya’ya ait Patriot füzeleri kaldı.

Türkiye, NATO’dan füze savunma sistemi talep ettiği sıralarda bir yandan da kendi kalıcı sistemlerini edinmek hedefiyle ihaleye gitti.

İhale şartları, ortak üretim ve teknoloji transferiydi, bu da uzun vadede Türkiye’nin kendi sistemlerini kendisinin üretmesini sağlayacak formüldü.

2013 sonunda ilk ihale sonuçlandı ve 3,4 milyar dolar ile Çinli bir firma kazandı.

Çin’in CPMIEC şirketinin geliştirdiği FD-2000 savunma sistemlerinin Türkiye’nin beklentilerini karşıladığı açıklandı.

Ancak şirketin ABD yaptırım listesinde olması ve NATO’dan gelen itirazlar sonucunda geri adım atıldı.

15 Kasım 2015’te Türkiye, ihale sonucunun iptal edildiğini duyurdu.

Aynı ihalede yer alan ABD yapımı Patriot sistemleri ise hem pahalı olması, hem de üretici Raytheon şirketinin teknoloji transferine yanaşmaması nedeniyle elenmişti.

Türkiye ihalede ikinci sıradaki İtalyan-Fransız ortak yapımı SAMP-T için de görüşmelere başladı.

Ankara bu sırada Suriye’de muhalifleri desteklemeye devam ediyor ve sıklıkla Şam yönetiminin en büyük destekçisi olan Rusya ile karşı karşıya geliyordu.

Moskova ile nasıl temas kuruldu?

24 Kasım 2015’te Türk jetleri, bir Rus savaş uçağını hava sahasını birden çok kez ihlâl ettiği gerekçesiyle düşürdü.

Bunun üzerine Rusya ile Türkiye arasındaki gerilim, hem Suriye sahasına hem ikili ticari ve diplomatik ilişkilere büyük etkisi olacak şekilde tırmandı.

İki ülke arasında sorunlar çözüldükten sonra Ağustos 2016’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin St. Petersburg’da bir araya geldi.

İki lider burada Suriye konusunda yakın bir işbirliğine gidileceği mesajı verdi.

Ankara, Aralık 2017’de Rusya ile biri opsiyonlu iki adet S-400 sisteminin satın alınması konusunda bir sözleşme imzalandığını açıkladı.

Türk yetkililer, toplam maliyeti 2,5 milyar dolar olan S-400 için peşinatın Rus yönetimine transfer edildiğini; bu işbirliğinin daha da gelişerek S-500’lerin ortak üretilebileceğini duyurdu.

Milli Savunma Bakanlığı, 12 Temmuz 2019’da ilk parçaların Türkiye’ye ulaştığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere Türk yetkililer sıklıkla Patriot füzelerinin şartlarını karşılamadığını, bu sebeple S-400’lerin tercih edildiğini söyledi.

Bu şartlardan biri de teknoloji transferiydi ancak Rusya ile imzalanan anlaşmada bununla ilgili bir netlik yok.

Washington ne tepki gösterdi?

ABD ve NATO, Türkiye’nin S-400 sistemlerini almasını ve kullanmasını sorunlu buluyor.

S-400 hava savunma sistemlerinin hiçbir şekilde NATO’nun mevcut savunma ve radar sistemlerine entegre edilemeyeceğine dikkat çekiyorlar.

ABD bu nedenle 17 Temmuz 2019’da Türkiye’yi, proje ortağı olduğu F-35 yeni nesil savaş uçaklarının üretim sürecinden çıkardığını duyurdu.

Gerekçe olarak, Türkiye’nin elinde bulunan S-400 sisteminin F-35’ler ile aynı ortamda kullanılması durumunda F-35’lere ait hassas bilgilerin Rusya tarafından çalınabilme ihtimali gösterildi.

Projeyi yürüten ABD’li savunma şirketi Lockheed Martin, Türkiye’de üretilen parçaların Mart 2020’den itibaren ABD’de üretileceğini açıkladı.

Türkiye uçakların kokpit göstergelerinden iniş takımlarına kadar yüzlerce parçayı üretiyordu.

Aynı zamanda filosuna katmak üzere yaklaşık 100 kadar uçak sipariş etmişti.

Türkiye’ye teslim edilmesi planlanan iki F-35 uçağı ABD’de tutuldu.

Türk pilotların F-35’leri kullanmak için aldığı eğitimler de aynı yılın Temmuz sonunda bitirildi.

ABD ile ilişkiler nasıl etkilendi?

Washington ayrıca ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye’ye yaptırım uygulama kararı aldı.

Karar ABD Kongresi’nde Aralık 2020’de kabul edildi.

Bir süre sonra ABD Hazine Bakanlığı, CAATSA yaptırımları kapsamında dönemin Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir’in de dahil olduğu üst düzey bürokratlara yönelik yaptırım kararı açıkladı.

CAATSA yaptırımları Nisan 2021’de devreye girdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar aynı yıl F-35 programına geri dönüş için çözüm aranması çağrısı yaptı.

Türkiye aktif olarak programa dönmek istediğini ifade etti ve ABD yapımı Patriot hava savunma sistemlerini alabileceğini açıkladı.

Türkiye Ekim 2021’de ABD’den 40 adet yeni F-16 ve mevcut jetler için 79 adet modernizasyon kiti almak için talepte bulundu.

Washington, 20 ay süren müzakere sürecinin ardından Ocak 2024’te Türkiye’nin talebini onayladı.

Onay, Türkiye’nin aylarca karşı çıktığı İsveç’in Nato üyeliğine yeşil ışık yakmasının ardından geldi.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, 30 Ocak 2024’te CNN Türk’e verdiği demeçte “S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu yapmak istiyoruz, ABD o zaman Türkiye’yi F-35 ailesine geri almaktan memnuniyet duyar” dedi.

Rusya ile alışveriş devam edecek mi?

Ağustos 2021’de Rusya silah ihracatı şirketi Rosoboronexport’un başkanı Aleksander Mikheyev, Rus haber ajansı Interfax’a Ankara ve Moskova’nın yakında S-400’lerin ikinci parti sevkiyatına ilişkin yeni bir anlaşma imzalayacağını söyledi.

Mikheyev, “Görüşmelerin son aşamasında olduklarını” ifade etti.

O dönem BBC Türkçe’ye konuşan Türk güvenlik yetkilileri ise bunu yalanladı.

Bu kişiler “Yeni bir anlaşma için herhangi bir güncel görüşme yapılmadığını, yeni bir S-400 sevkiyatının gündemde olmadığını” söyledi.

İsmini vermek istemeyen yetkililerin benzer tondaki sözleri, aynı günlerde Türk basınında geniş şekilde yer aldı.

Mevcut S-400’lerin kullanılıp kullanılmayacağı ise henüz net değil.

ABD merkezli Wall Street Journal gazetesi, 18 Mart 2022’de Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemini Ukrayna’ya göndermesini öneren bir makale yayınladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili “S-400 konusunda nasıl en başta ‘Bizim için bu iş kapanmıştır’ dediysek, bugün de biz aynı noktadayız. Bu konu bizim için kapanmıştır” şeklinde konuştu.

Erdoğan ayrıca “Bunlar savunma noktasında bizim kendi malımızdır” dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de Kasım 2023’te TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda “S-400’ü alıp bir fabrikanın köşesine teslim edemeyiz. Böyle bir şey yok. S-400’e ihtiyaç duyduğumuz anda düğmeye basarız” dedi.

İlgili haberler

haberkaratay.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu